Meme Kanseri Nedir?
Kadınlarda sütün üretildiği meme dokusunun içerisindeki lobüllerde, süt bezlerinde ya da memelerdeki süt drenaj kanallarında oluşabilen ve karekterine göre yayılabilen-çoğalabilen kanserlere meme kanseri denilmektedir. Tüm dünyada kadınlarda akciğer ve rahim ağzı kanseriyle birlikte görülme sıklığı en yüksek olan kanser türlerindendir. İstatistiklere göre de dünyadaki her 8 kadından biri meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır.
Meme Kanseri Tipleri
İnvaziv (yayılan kanser tipi) ve Noninvaziv (yayılma göstermeyen kanser tipi) olmak üzere 2 ana kanser tipi vardır.
- İnvaziv (Yayılan Meme Kanseri):
Memede oluşmaya başladığı bölgede kalmayan ve yayılan kanser tipidir.- Duktal Meme Kanseri:
Meme dokusunun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilen meme kanseri hastalığının en sık görüleni duktal kanserdir. Tıp dilinde göğüsün Invaziv Duktal Karsinomu olarak bilinir ve meme süt kanallarında oluşur. Dünyada her 100 meme kanseri teşhisinde %75 oranında görülen ve memedeki süt kanalı zarlarının hücrelerinde gelişerek çevre dokulara yayılan kanser türüdür. İnvazif duktal meme kanserinde hücreler kanallardan ayrılır ve böylece lenf düğümleri yakınına ya da vücudun herhangi başka bir bölümüne yayılabilir. - Lobüler Meme Kanseri:
Meme lobları zarında bulunan hücrelerde başlayan ve çevresindeki dokulara yayılan kanser türüdür. Tıp dilinde “göğüsün Invaziv Lobüler Karsinomu olarak bilinir. Dünyadaki her 100 meme kanseri tanısının 1’inde rastlanır ve genellikle 40-55 yaşları arasında kanser teşhisi konulmuş vakalarda görülür.
- Duktal Meme Kanseri:
- Noninvaziv (Yayılmayan Meme Kanseri):
Memede oluşmaya başladığı bölgede kalan ve yayılım göstermeyen kanser tipidir.
- LCIS (Lobüler Carcinoma In Situ) Kanser Tipi:
Meme kanallarındaki hücrelerin kanser hücresine dönüşmeye başladığı oluşumlardır. Bu oluşumlar meme lobüllerinin içindedir ve henüz meme dokusu çevresine yayılmamış durumdadır. Tanı olarak kanser olarak bildirilmezler ancak tedavi edilmediği sürece kansere dönüşme olasılıkları yüksektir. Bir kadına LCIS teşhisinin konulması, meme kanseri hastalığı için yüksek risk taşıdığı anlamına gelir.. - DCIS (Ductal Carcinoma In Situ) Kanser Tipi:
Göğüs süt kanallarındaki hücrelerin kansere dönüşmeye başladığı veva başlayacağı oluşumlardır. Henüz meme dokusunun çevresinde yayılma göstermemiştir. Tanıda kanser olarak bildirilmezler ancak tedavi edilmediği sürece kansere dönüşme olasılıkları çok yüksektir.
- LCIS (Lobüler Carcinoma In Situ) Kanser Tipi:
Diğer meme kanseri tipleri:
- Medüller Karsinom, (Karsinom ne demektir?: Tıp literatöründe epitel veya bezsel dokularda oluşan herhangi bir kanser kütleye verilen isimdir.)
- Musinöz (Mukoid – Kolloid) Karsinom
- Tübüler Karsinom,
- Memenin Adenoid Kistik Karsinomu,
- Metaplastik,
- Meme Anjiyosarkomu
- Memede Lenfoma
- Bazal Tipli,
- Filloides (Sistosarkom Filloides) Tümör,
- Papiller,
- Meme Başının (Memenin) Paget Hastalığı,
- İnflamatuar Meme Kanseri (T4d),
Az görülen meme kanseri tipleri:
- Skuamoz Hücreli Karsinom,
- Adenoid Kistik Karsinom,
- Apokrin Karsinom,
- Anjiosarkom (Lenfanjiosarkom),
- Lenfoma,
Meme kanseri tiplerini ayrıntılarıyla öğrenmek ve tüm detaylarıyla göğüs kanseri çeşitlerini okumak için burayı tıklayabilirsiniz.
Meme Kanserinin Belirtileri
Meme kanseri belirtilerinde en sık görülen durum kadınların memelerinde ağrısız bir şekilde zamanla büyüyen bir kitlenin belirmesidir. Kadınlarda meme içinde kanserleşen bir hücreyi tespit etmek genelikle elle yapılabilmektedir. Uzman hekimin muayenesinde anlaşılan ya da radyolojik analizlerle belli olan tümörler meme içinde tam olarak yer değiştiremez durumda olurlar. Elle incelendiğinde düz olmayan, tırtıklı ve düzensiz kenarlı 1 cm. ve daha fazla büyüklükte kitleler olarak karşımıza çıkarlar. Bu belirtilerin dışında,
- Meme derisinde tahriş, çatlama, kızarıklıklar ve bozulmalar,
- Memede çekintiler, yara, kabuklanma, şişlikler ve aşırı büyüme
- Meme derisinin kalınlaşarak portakal kabuğu gibi olması,
- Meme ucunun içe dönmesi ve aşırı hassasiyetin oluşması,
- Memeler arasında yakın zamanda asimetri probleminin oluşması,
- Meme başında aşırı şekil ve yön değişkliği durumu,
- Memede kırmızı ve pembe ağrılı, normal veya kanlı akıntılar,
- Vücudun koltuk altı bölgesinde sertlik veya kitle oluşumu,
- Kadınlarda adet dönemlerinde göğüslerde ortaya çıkan sızılar,
Bu belirtiler erken dönem tanıları olmakla birlikte ağrı ve akıntı gibi önemli belirtiler kanserli memenin daha ileriki evrelerinde görülmektedirler.
Meme kanseri yavaş ilerleyen bir kanserdir. Yaklaşık 5 veya 7 yıllık bir süreçte 1 cm. büyüklüğüne erişen kanser tümörü, ilk aşamada lenf kanalları vasıtasıyla koltuk altında bulunan koltuk altı lenf bezlerine, sonraki aşamada ise kan yoluyla karaciğer ve kemik gibi memeye uzak bölgelerde bulunan organlara sirayet edebilmektedir. Hastalığın hangi aşamada olduğunun tespiti tedavi yöntemlerinin belirlenmesi adına oldukça önemlidir. Bu sebeple tümörün hangi aşamada olduğunun belirlenmesi için evreleme yapılır. TNM adı verilen uygulamada T tümörün çapı, N hastalıklı koltuk altı lenf adedi, M ise (metastaz) uzak yayılım durumunu gösterir.
Meme kanseri dört ayrı evrede incelenir. 1, 2 ve bazı 3. evreler erken evre meme kanseri olarak kabul görür. 3. ve 4. evre tümörleri ileri evre olarak görülür. Evreleme işleminde tümörün sahip olduğu büyüklük ve yakın çevresindeki lenf nodlarına kadar yayılıp yayılmadığı baz alınmaktadır. Bunların ışığında kanser evreleri aşağıdaki gibi tanımlanır.
Başlangıç: (LCIS – Lobüler Carcinoma In Situ), (DCIS – Ductal Carcinoma In Situ)
Lobüler Carcinoma In Situ (LCIS), lobüldeki normal olmayan hücrelere karşılık gelmektedir ve memelerdeki yüksek kanser riskinin işaretçisi durumundadır. LCIS olan kadınların ilerleyen zamanlarda her iki memesinde kanser olma riski yüksektir.Ductal Carcinoma In Situ (DCIS), kanaldaki kanser öncesi durumdur. Normal olmayan hücreler, kanalın dışına çıkarak meme dokusuna yayılmamıştır. DCIS tedavi edilmezse yayılabilen kanser olur.
- Evre: Tümörün 2 cm’den küçük ve lenf nodlarına sıçramamış olduğunu belirtir.
- Evre: Tümörün 2-5 cm. arasında bir genişliğe sahip olduğunu ve çevredeki lenf nodlarına sıçramış veya sıçramamış olduğunu belirtir.
- Evre: Tümörün çevrede bulunan lenf bezlerine daha fazla yayıldığını belirtir.
- Evre: Tümörün (kemik, beyin, akciğer, karaciğer gibi organlara veya kemiğe uzak lenf nodlarına eriştiğini belirtir.
Meme Kanserinde Teşhis Aşaması
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Teşhisi erken konulan bir meme kanserinin tedavisi kolay, başarı şansı oldukça yüksektir. Erken teşhis için kadınların 20 yaşlarından sonra ayna karşısında ayda bir defa kendi kendisine memelerinde ağrı, kitle, kist vb. gibi kontrolleri kendi kendilerine yapmaları gerekir.
Meme kanserlerinin tedavisindeki başarının şansı ve sırrı; kanserin ne kadar erken evrede bulunduğuyla yakından ilişkilidir. Lütfen tanı ve teşhis için kendinize zaman ayırmayı ihmal etmeyiniz.
30 ile 40 yaşları arasındaki kadınların meme ultrasonunu çektirmeleri, 40 yaşını geçtikten sonra ise her yıl bir kez mamografi yaptırmaları uzmanlarca tavsiye edilmektedir. Meme kanseri vakalarında muayene aşamasında her 10 kitleden 8 tanesi iyi huylu olarak analiz edilmektedir. Memede bir kitle olması ve bunun ağrılı veya ağrısız oluşu kanser olduğu anlamına gelmemekle birlikte bu tür durumlar ilk hissedildiği anda hemen doktor kontrolü gerektirmektedir.
Meme Kanserinin Tedavisi Nasıl Yapılır?
Meme kanseri tedavisi tümörün hangi evrede olduğuna göre farklılıklar göstermektedir. Evre 0’da ameliyattan sonra kemoterapiye ihtiyaç duyulmazken tedaviye radyoterapi uygulamaları da eklenebilir. 1. ve 2. evre kitlenin küçük olması sebebiyle ameliyat ve kemoterapi tedavisini gerektirebilir. 3. evre hastaya önce kemoterapi tedavisi uygulanıp, sonrasında hastanın ameliyata alınmasını gerektirir. 4. evre ise kanser tümörünün vücudun geniş bir alanına yayılmaması halinde cerrahi yöntemlerle müdahale gerektirebilir. Kanserin geniş bir alana yayılması durumundaysa sadece kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerine baş vurulur. Bu durumdaki hastalara ameliyat önerilmez.
Göğüs Kanseri Tedavisinde Uygulanan Cerrahi Yöntemler
Meme kanseri cerrahisi, tümörün geride kalmamak üzere çıkarılması ve koltuk altına yayılım gösteren vakalarda lenf bezinin tamamen alınması amacıyla yapılır.
- Mastektomi
- Meme koruyucu cerrahi
- Lenf bezi cerrahisi
- Meme onarımı
(Kadınlarda meme kanseri sonrası alınan memenin yeniden yapılması işlemlerinde büyük bir tecrübeye ve üne sahip olan Türkiye’nin en iyi Estetik, Plastik ve Rekonstrüksiyon Cerrahi uzmanlarından biri olarak kabul edilen Prof. Dr. Şükrü Yazar ile tanıştınız mı?)
Göğüs Kanserlerinde Uygulanan İlaç Tedavileri
Meme kanseri vakalarında, tümörün bulunduğu evreler de göz önüne alınmak suretiyle ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemi kemoterapidir. Genellikle cerrahi müdahaleler sonrasında uygulanan kemoterapi, ameliyat sonrası kanserli hücrelerin tamamının alınmasına rağmen, koruyucu önlem amacıyla bir müddet sürdürülebilmektedir.
- Hormonoterapi
Bu tedavi yönteminde ana gaye, kanser hastasının hormon miktarının azaltılmasıdır. Östrojen hormonuna kanserli hücreler daha duyarlı olup tümörün daha hızlı büyümesine ve yayılmasına sebep olur. Bu sebeple Hormonoterapi yöntemiyle östrojen etkisi yok edilerek kanserin hızlı ilerlemesi önlenir.
Hedefe yönelik akıllı ilaçlarla birlikte yeni üretilen hormonal tedavi ilaçlarının kullanılmasıyla meme kanseri hastaları üzerinde oldukça başarılı sonuçların alındığı görülmektedir.
- Akıllı Tedaviler
Meme kanseri tümörün şekline ve bireye özgü tedaviler gerektiren bir hastalıktır. Günümüzde eskiye oranla çok daha etkili kemoterapi ilaçları mevcut olup, damardan ve ağızdan alınarak hedefe yönelik etkilerin artırılması mümkün hale gelmiştir.
Meme Kanseriyle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
- Meme kanserinin bulaşma riski var mıdır?
Diğer kanser türleri gibi meme kanseri de bulaşıcı bir hastalık değildir. Bir birey kanser hastalığını bir başka bireye bulaştıramaz. - Meme kanserinden nasıl korunabilirim?
Meme kanserine karşı tam bir korunma söz konusu değildir. Sağlıklı beslenme, sigara ve alkolden uzak durmak, egzersiz yapmak sadece görünme sıklığını azaltabilir. - Memede ele gelen kitle ve kist durumu ne anlama gelir?
Kişinin memelerinde elle hissedebildiği kitle ya da kist durumu olabilir. Fibroadenom (solid – katı, içi sıvı olmayan kitleler) ve Fibrokistler (içi sıvı dolu kistler) gibi memede çok sık görülen kansere dönüşmeyen iyi huylu tümörlerdir. Kadınlarda 25-30 yaş arası sıkça görülen bu kitle ve kistlerin karekteri, meme ultrasonu ya da mamografi yöntemiyle öğrenilmektedir. - Meme muayenesi ne zaman yapılmalıdır?
Memelerin muayenesi kadınların adet dönemlerinin bitiminden 4-5 gün sonra yapılması uzman doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir. - Şekerli gıda tüketiminin meme kanseri oluşumuna etkisi nedir?
İdeal kilonuzu korumak meme kanseri riskinden korunmanıza yardım eder. Şekerin direkt etkisi olmamakla birlikte vücut yapısının korunması da her zaman önemsenmelidir. - İlk ultrason ve mamografi kontrolü ne zaman yapılmalıdır?
İlk olarak 35-40 yaşlarında mamografi ve ultrasonografi yaptırmak, 40 yaşından sonraki dönemlerde ise rutin aralıklarla mamografi taraması yaptırmak erken teşhis adına gereklidir. - Gögüs kanseri öldürür mü?
Tıbbın gelişmesinin sağladığı olanaklarla meme kanserinin erken teşhisi sayesinde günümüzde bu hastalıktan ölümler azalmıştır. - Erkekler meme kanseri olur mu?
Erkeklerde meme kanserinin görülme olasılığı vardır. Genellikle 60’lı yaşlarda görülmektedir. Tümör sert ve ağrısızdır. Memenin derisine ve göğüs duvarına yapışık durumdadır. Kanser tipi, %85 NST Invaziv Duktal Karsinom ya da %15 Duktal Karsinom In Situ (DCIS) olur. Invaziv Lobüler Karsinom ve diğer kanser çeşitleri çok nadir görülmektedir. Erkeklerdeki meme kanserinin de kadınlarda olduğu gibi evreleri vardır ve evreye göre de tedavileri planlanmaktadır. Tedavi yöntemleri mastektomi, radyoterapi, hormonoterapi ve kemoterapidir. - Gebelik durumunda meme kanseri olunur mu?
Gestasyonel meme kanseri vakası 6000 kişide 1-2 kadında bulunabilir. Özellikle doğumdan ve emzirme döneminden sonra sıkça tanısı konulan meme kanseri, gebelerde ileri devrede gelişim göstermektedir. Sebebi ise östrojen (kadınlık hormonu) ve progesteron (kadınları hamileliğe hazırlayan hormon) artışına bağlıdır. Teşhis ve tanı için ultrasonografi, iğne biyopsisi ya da gerekiyorsa açık biyopsi yapılabilir. Hamilelik ve emzirme döneminde duyarlılık az olacağı için mamografi yöntemi çok gerekmedikçe kullanılmaz. Radyoterapi yönteminin anne ve bebeğine zararlı etkileri sebebiyle tedavisi 1. ve 2. Trimester (gebeliğin her biri 12 hafta süren üç eşit dönemine verilen isim) döneminde modifiye radikal mastektomi yapılır. 3. Trimester döneminde yapılması gereken radyoterapi doğum sonrasına ertelenerek göğüsleri koruyucu cerrahi işlemler yapılabilir. Kemoterapi tedavi yöntemi ise 1. Trimester döneminde yapıldığında düşüğe ve muhtelif gebelik sorunlarına sebep olabileceği için 2. Trimester dönemine ertelenir. Memedeki tümör gebeliğin 3. Trimester döneminde bulunmuş ise 1-2 hafta erken doğum planlanarak kemoterapi yöntemi uygulanmaya başlanır. - Meme kanserinin tedavisinde destekleyici tıbbın ve bitkisel yöntemlerin faydası var mıdır?
Meme kanseri tedavi süreçlerini izleyen uzman hekimler, kullanılacak bitkisel ilaçların tedaviyle uyumsuzluk gösterip yan etkilere neden olmasından dolayı destekleyici tıbba sıcak bakmamaktadırlar. Doktorlardan habersizce uygulanan bitkisel tedavi yöntemleri hastalar için ilk etapta psikolojik olarak olumlu etkiler göstermektedir ancak sonrasında kanserle olan bilimsel savaşa geri dönülmektedir. - Meme kanserinin tedavisi için uygulanan işlemlerin fiyatları ne kadar?
Kanser tedavisi birçok uzmanlık dalının bir arada çalışmasını zorunlu kılan tedavi yöntemlerinden oluşmaktadır. Tedaviyi nerede ve hangi doktorla yürüteceğinize göre meme kanseri tedavisi fiyatları değişmektedir.
You must be logged in to post a comment.