Yabancı hastalar özellikle hekim deneyimlerine ve referanslarına çok önem veriyor. Onlardan biri de, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Yazar. Türkiye’nin plastik cerrahide dünyanın pek çok yerinden hastalar tarafından tercih edilmesinin nedenine dair sorumuzu şöyle yanıtlıyor:
“Türkiye’de plastik cerrahi alanında yetişmiş, deneyimli birçok plastik cerrahi uzmanının olması, bu plastik cerrahların kendilerini uluslararası arenada kanıtlamış, akademik ortamda ve sosyal medyada iyi duyurmuş ve tanıtmış olması, özellikle ülkemizdeki özel hastanelerin donanımı ve kalitesi, bu hastanelerin yurt dışı bağlantı ofislerinin kurulması, plastik cerrahi ameliyatlarının Avrupa ülkelerine oranla daha uygun bütçelerle yapabilmesi ve Türkiye’nin turistik çekiciliği, sağlık turizminin yıldız ülkelerinden biri olmamızı sağladı. Geçmiş yıllarda, hastalar ABD ve Avrupa’ya akarken, günümüzde yukarıda belirtilen sebeplerle Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, İran, Azerbaycan ve diğer Türki Cumhuriyetler, Rusya gibi ülkelerden hasta akışı sağlamaya başladı.”
“Avrupalılar tatillerini estetikle birleştiriyor”
Prof. Dr. Yazar; en fazla hangi ülkelerden hasta geldiğine dair sorumuza dair de şunları söylüyor:
“Ortadoğu ve Arap ülkelerinden ciddi bir hasta akışı var. Öte yandan, Azerbaycan ve öncelikle Balkan ve Doğu Avrupa olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinden de gelen hasta sayısı azımsanamayacak kadar fazla. Çalışmak üzere Avrupa’da bulunan vatandaşlarımız da bu gibi işlemleri tatille birleştirerek Türkiye’yi tercih ediyor.”
Peki sağlık turizminde en çok hangi işlemler yapılıyor:
“Bu alanda maalesef birçok kayıt dışı işlem gerçekleştiğinden rakamsal verilere sahip değiliz. Bununla beraber, en sık yapılan işlemin saç ekimi ve estetik burun ve meme ameliyatları olduğunu biliyoruz. Plastik cerrahi dışında diş ve göz ameliyatları için de gelen çok sayıda hasta var. Öte yandan, özellikle komşu ülkelerden savaş yaraları, yanıklar gibi ciddi onarım gerektiren hastaların da ülkeler arası anlaşmalarla ülkemize geldiğini görüyoruz.”
Prof. Yazar pandeminin ilk başlarında sağlık turizminde bir miktar etkilendiğini, ancak yabancı hastaların gelmeyi sürdürdüğünü söylüyor:
“Elektif (zorunlu olmayan) ameliyatların durduğu, cerrahi olan/olmayan bir işlemlerin yapılmadığı tamamen kapandığımız bir dönem oldu. Hastaneleri meşgul etmemek adına bu kararlar olumluydu. Biz de destekleyerek kararları titizlikle uyguladık. Bu süreçte cerrahi işlem planlayan hastaların ameliyatsız yöntemlere yöneldiğini söyleyebiliriz ancak ameliyatlar serbest olduktan sonra cerrahi işlemlere talep yine yükseldi. İnsanlar rahat dinlenebilecekleri, yüzlerine maske taktıkları, sosyalleşmenin sınırlı olduğu bu dönemi değerlendirmek istediler. Ancak şu an salgında yine bir yükseliş dönemindeyiz, aşı yaygınlaşana değil eski gücümüzü kazanabileceğimizi sanmıyorum.
Sağlık turizmi daha da çok etkilendi, zira birçok ülke sınırını kapattı, oteller kapalıydı, herhangi bir turizm faaliyetine yer yoktu. Sınır kapılarımız açık olsa da insanlar bu süreçte temkinli davranmayı tercih etti ancak yabancı hastalarımız azalsa da var ve dağılım yüksek sezondan farklı değil yine en çok saç ekimi işlemi yapılıyor bunu burun ve meme estetiği izliyor.”
Pandemiden etkilenmeyen sektör: Estetik turizmi… Türkiye, dünya liginde 7’inci sırada
You must be logged in to post a comment.